Boyunda Dar Kanal ve Tedavisi
Boyunda Dar Kanal (Servikal Spinal Stenoz) ve Tedavisi
Boyunda Omurga ve Omuriliğin Yapısı Nasıldır?
Servikal omurga, omurganın boynumuz içinde kalan bölümünü tanımlar. Servikal spinal kolon 7 tane omur ve bu kemikler arasında bulunan diskler ve ligamentöz bantlardan meydana gelir. Bu yedi omurun her birinin içinde omuriliğin geçtiği kanal bulunur.
Omurganın bu kısmı, boynumuzu sağdan sola ve yukarı aşağı oynatmak için yeterince esnek olmalı, ancak aynı zamanda içinden geçen hassas omuriliği ve spinal sinirleri (kökleri) koruyacak kadar da güçlü olmalıdır. Omurilik, eve televizyon sinyallerini taşıyan ana kablo gibidir. Spinal sinir kökleri de, evin içindeki her bir odaya sinyalleri taşıyan kablo dallarıdır.
Omurilik beyinden aldığı sinyalleri kollarımız, bacaklarımız ve gövdemize iletir. Aynı zamanda kollarımız, bacaklarımız ve gövdemizden gelen sinyalleri beyne geri taşır. Spinal sinir kökleri kaslara tek tek hükmetmek, ya da kol ve bacak gibi yapıların belirli bölgelerini hissetmek ile sorumludur.
Servikal Stenoz Nedir?
"Stenoz", daralma anlamında olup, "servikal stenoz" da boyun bölgesinde meydana gelen, omurilik ve sinir dallarının geçtiği boşluğun daralmasıdır. 3 temel sebebi vardır.
Boyunda Dar Kanalın Belirtileri Nelerdir?
Dar kanal miyelopati ve radikülopati denilen iki tip bozukluğa neden olabilir.
Servikal miyelopati, boyun bölgesinde omuriliğin basıya uğraması sonucu gelişen üst ve alt ekstremitelerde (uzuvlar) işlev kaybını ifade eder. Servikal radikülopati, boyundaki spinal sinir kökünün tahrişi ve/veya basısı sonucunda kolların belirli bir bölgesinde meydana gelen kuvvet ve duyu kaybıdır. Birçok hastada, servikal miyelopati zaman içinde giderek artan bir şekilde ilerler.
Servikal radikülopati, boyundan başlayıp sağ ya da sol kolun, önkolun ya da elin belirli bir bölgesine yayılan bir ağrı olarak kendini gösterir. Birçok olguda bu şikayetlere, aynı yerleşimde olan, kol, önkol ve elin belirli kaslarının güçsüzlüğü de eşlik eder.
Dar Kanalda Nasıl Tanı Konulur?
Öncelikle kuvvetsizlik ve uyuşukluk ile ilgili şikayetlerinizin nasıl başladığını ve nasıl ilerlediklerini sorulacaktır. Bunu boynun, kol ve bacakların işlevlerine yönelik dikkatli fizik muayene izler. Daha sonra denge kontrol edilip yürüyüşünüz değerlendirilir. Reflekslerinize bakılır.
Daha sonra görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Röntgenlerde, bazı hastalarda disk boşlukları ya da faset eklemlerde dejeneratif değişikliğe ait bulgular görülebilir. Boynu öne ve arkaya eğerek çekilen röntgenlerde boyun omurları arasında kayma varlığı değerlendirilebilir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MR) omurilik ya da sinir köklerinin üzerine baskı yapma olasılığı olan dokuların görülmesini sağlar. Bazı hastalarda omurilik içine boya maddesi verilerek (miyelogram) inceleme gerekebilir, bunun sonrasında da BT (Bilgisayarlı tomografi) yapılır.
Bazı hastalarda, elektrotanısal testlerle, omurilik ve sinirlerin elektriksel incelemesi yapılabilir. Elektromyogram (EMG) ve sinir ileti incelemeleri servikal radikülopati ile karpal tünel gibi kol ve önkoldaki diğer sinir hastalıklarını birbirinden ayırmaya yardımcı olur. Somatik duyusal uyarılmış potansiyeller (SSEP), omurilik içinde sinyal iletimini inceleyen elektrik testler olup, servikal miyelopatisi olan bazı hastalarda yapılabilir.
Miyelopati ve radikülopatinin doğal seyri nasıldır? (Hiçbir şey yapmazsam neler olabilir?)
Servikal radikülopatinin "doğal seyri" büyük oranda kişinin ne kadar süredir şikayetlerinin olduğuna göre değişir. Çok erken belirtiler ile başvuran hastalarda seyir genel olarak çok iyidir. Bu hastaların büyük bir kısmında 6-12 haftalık bir süre içinde ağrı, uyuşukluk ve kuvvetsizlik tamamen veya tama yakın ortadan kalkar.
Belirtileri biraz daha uzun bir süredir var olan hastalarda sonuç daha belirsizdir. Bazı hastalarda, aktivitelerin değiştirilmesi, ısı, buz uygulamaları, fizik tedavi ya da reçetesiz satılan ilaçlar gibi sınırlı tedaviler ile ağrı tamamen ortadan kalkabilir. Bu hastaların yaklaşık üçte birinde belirtiler hastanın başa çıkabileceği derecede olmak üzere devam eder. Küçük bir hasta grubunda ise şikayetler dayanılmaz olup, bu kişilerde ileri tedavi gerekebilir.
Klinik olarak belirgin servikal miyelopatilerde ise "doğal seyir" daha belirsiz olsa da, miyelopatisi olan hastalarda belirtilerin zamanla ilerleyeceği konusunda görüş birliği vardır. Ancak, belirtilerin ne zaman, ne miktarda ve hangi hızla ilerleyeceği bilinmemektedir.
Hastaların yaklaşık %75'inde kademeli bir şekilde ilerleyen bir bozulma olurken, bozulma dönemleri arasında daha iyi oldukları dönemler görülür. Yüzde 20'sinde yavaş ancak sürekli bir kötüleşme olurken, %5'inde hızlı bir kötüleşme görülür.
Servikal dar kanalı olan hastalar ilaç tedavilerinden, çeşitli ameliyatsız tedavi yöntemlerinden ve cerrahiden fayda görebilirler
Servikal Dar Kanalın Ameliyatsız Tedavisi Nasıldır?
Servikal radikülopatisi olan hastaların çoğu ilk başta cerrahi olmayan yöntemler ile tedavi edilirler.
Birinci sıra tedavi yöntemi aktivite değişimidir. Aktivite değişiklikleri arasında bilgisayarınızın yüksekliğinin ya da iş yerindeki sandalyenizin yüksekliğini değiştirmek gibi basit önlemler bulunur. Doktorunuz, ağrılı bölgeye buz ya da sıcak uygulamanızı önerebilir.
İstirahat önerilebilir fakat uzun süreli yatak istirahati genellikle kondisyon kaybına neden olabileceği için tavsiye edilmez.
Reçetesiz alınan ağrı kesiciler de önerebilir. Ancak, her ilacın aşırı kullanıldığı takdirde bir yan etkisinin olabileceği akılda tutulmalıdır. Bu tedbirler ile ağrısı geçmeyen hastalarda, anti-inflamatuar ilaçlar, kas gevşeticileri ya da narkotik ağrı kesiciler gibi daha kuvvetli ve reçete ile alınan ilaçlar kısa bir süre için gerekebilir.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Doğru ergonomi konusunda bilgi verilecek, ayrıca germe ve esneklik için hafif bir program başlanacaktır. Ağrı azaldıkça hafif güçlendirme egzersizleri başlanır. Fizik tedavi ile kondisyonu artırmanın önemli bir faydası, ağrı ve kuvvet kaybı olan hastalarda sık olarak görülen omuz, dirsek, ya da boyun ve kolların diğer bölgelerindeki ikincil sertliklerin gelişimini engellemesidir.
Enjeksiyon tedavisi de gerek olursa tedaviye eklenebilir. Bunlardan en sık yapılanı epidural steroid injeksiyonlarıdır. Bunlar, boyun bölgenizde tahriş olan sinirin etrafına yapılan kortizon injeksiyonlarıdır. Enjeksiyonun amacı, sinirin sıkışmasına bağlı olan tahrişi azaltmak ve ağrıyı dindirmektir.
Boyunda darlığı hafif olup omuriliği belirgin olarak etkilenmemiş hastalarda, cerrahi dışı tedavi dikkatli bir şekilde yapıldığı takdirde uygun bir seçenek olabilir. Bu tedavi genellikle, hastaların durumları hakkında kapsamlı bir şekilde bilgilendirilmeleri ile başlar. Hastalar, omurga içindeki kanalların daralmasının gelecekte bir gün omurilik problemine (miyelopati) yatkınlık oluşturacağını anlamalıdır. Hastalar, omuriliklerini riske sokacak durum ya da yaralanmalardan kaçınma konusunda dikkatli olmalıdırlar.
Yumuşak bir boyunluk içinde kısa süreli bir immobilizasyon bazı hastalarda faydalı olabilir.
Fizyoterapistler, düşmeleri engelleyebilecek doğru yürüme mekaniği ve baston ya da walker kullanımı gibi uygulamalar konusunda bilgilendirme yapabilirler. Mesleki terapistler de, banyo yapma, giyinme, kavanoz açma veya anahtar kullanma gibi günlük yaşam aktiviteleri konusunda önerilerde bulunabilirler.
Omurilik boşluğunda daralma olan hastalarda ilerleyici miyelopati gelişimi tetikleyen sebepler arasında yaşla beraber meydana gelen kireçlenmeler, zaten sıkışmış olan omuriliğin düşme veya trafik kazası ile yaralanması ve spinal instabilite yer alır. Servikal miyelopati şikayetleri belirgin ya da ilerleyici ise, omurga cerrahı tarafından incelenmeniz gerekir.
Servikal Stenoz, Miyelopati ve Radikülopati için Cerrahi Tedavi Nasıldır?
Cerrahi dışı tedbirlerin başarısız olduğu hastalarda, cerrahi tedavi uygun bir seçenektir. Omurga cerrahınız boynun ön tarafından (anterior), arka tarafından (posterior), ya da her ikisinden yapılacak bir ameliyatı önerebilir. Hangi tip ameliyatın yapılacağına omurilik ya da sinir köklerinin hangi noktalarda sıkıştığına boyun omurganızın dizilimi ve genel tıbbi durumunuza bakılarak karar verilir.
Ameliyat boynunuzun ön tarafından (anterior) yapılacak ise, boynun ön tarafından küçük bir yatay kesi yapılır. Dokular nazik bir şekilde kenarlara alınır ve boyun omurlarına kolayca ulaşılır. Sinir köküne baskı yapan dokular çıkarılır. Disklerin veya omur gövdelerinin çıkarılması gerekebilir. Kemik greftler veya kafesler ile kaynama ve metalik plak-vidalar ile sabitleme sağlanır. Yapılan ameliyata göre, ameliyat sonrasında kısa bir süre ile boyunluk takmanız gerekebilir.
Boynun arkasında (posterior) ameliyat yapıldığında ameliyat kesisi orta hattan yapılır. Farklı yöntemlerle basılar kaldırılabilir. Sinir üzerine baskı yapan kemik çıkıntılar yüksek devirli bir freze ile alınabilir. Küçük disk parçacıkları bu delikten çıkarılabilir. Veya omuriliğin tamamının serbestlendiği dekompresyon ameliyatları yapılabilir. Dekompresyon laminektomi ve laminoplasti şeklinde yapılabilir. Her iki ameliyatta da, omurların arka kısımları çıkarılarak omurilik üzerindeki bası gevşetilir. Laminektomide omurganın arka kısmı tamamen çıkarılır. Laminoplastide, omurun arka kısmı üzerinde bir menteşe oluşturulur ve omuriliğe yer açılması için lamina bu menteşe üzerinden kaldırılır.
Bu ameliyatlara ek olarak boyun bölgesindeki omurga kolonunun stabilizasyonu için metalik vida ve rodlar kullanılabilir.